Parkinson Hastalığı Nedir? Genetik mi? Belirtileri, Evreleri ve Tedavisi

Parkinson hastalığı, beyinde dopamin üreten hücrelerin etkisiz hale gelmesi sonrasında meydana gelen, hastaların hareketlerinin yavaşlaması ve hareket kontrolünün zorlaşması olarak ifade edilen bir rahatsızlıktır.

Parkinson Hastalığı Nedir, Ne Demek?

İnsan beyninde substabsiya nigra isimli bölgede üretilen dopamin hücrelerinin azalması sonrasında kişinin hareketlerini kontrol edememesi olarak tanımlanan parkinson hastalığı; beyin hücrelerinde kayıp ve azalma ile oluşan, yavaş ilerleyen bir hareket bozukluğudur.

Kadınlara oranla erkeklerde daha fazla görülen parkinson hastalığı, daha çok 40-70 yaşları arasında meydana gelmektedir. Yavaş yavaş ilerleme gösteren parkinson başlangıcında çoğu zaman tek taraflı olarak istirahat sırasında elde tireme ya da yüzde mimik kaybı ile kendini gösterir.

Bu hastalığa motor nöron hastalıkları adı da verilmektedir. Bu rahatsızlığa yakalananlar hastalığın ilerleme safhasını kademeli olarak hissederler. Sinsi ilerlemesiyle bilindiği gibi, titreme yaşanması hastalığı ön plana çıkaran belirtileri arasında yer alıyor. Meydana gelen hareket bozukluğu ilerleyici ve aynı zamanda kroniktir.

Parkinson Genetik mi? Kimlerde Görülür?

Genel olarak gençlerde görülmese bile, 60 yaş ve üzeri hastalarda kendini gösteren parkinson hastalığı; eğer genç yaşta olan kişilerde meydana geliyorsa, bunun nedeni yüksek ihtimalle genetik kaynaklı olmaktadır. Sebebinin tam olarak bilinmesi için uzman doktora başvurmak gerekmektedir. Bu durumda yapılacak tetkikler hastalığın ilerlemesini engelleyeceği gibi, ana kaynağında ne olduğunu saptayabilecektir. Bu hususta semptomların iyiye gitmesi açısından beynin bazı bölgelerine müdahale gerekecektir.

Parkinson hastalarının yaklaşık olarak %5'lik bir kısmı bu rahatsızlığı 20-40 yaşları arasında yakalanmaktadır. 65 yaş ve üzeri için toplumda %1 oran bulunmaktadır.

Parkinson Hastalığı Evreleri Nelerdir?

İlerleyici bir hastalık olan parkinson evreleri şöyledir:

1.Evre: Belirtiler hafif derecelidir ve tek taraflı görülür. Sık sık istemsiz titremeler meydana gelir. Mimik, duruş ve yürüyüş bozuklukları hastanın yakınları tarafından fark edilebilir.

2.Evre: İki tarafta da belirtiler meydana gelir. Duruş ve yürüyüş etkilenmektedir.

3.Evre: Gövde hareketlerinde belirgin yavaşlamalar söz konusu olur. Denge bozukluğu ve beraberinde düşmeler oluşabilir. Orta dereceli yaygın işlev bozuklukları söz konusu olur.

4.Evre: Belirtiler oldukça şiddetlidir. Hasta çok zor yürür ve hareketleri yavaşlar, katılaşır. Hasta yardımsız yaşayamaz. Titremeler önceki evrelere göre daha az görülür.

5.Evre: Hasta yatağa ya da tekerlekli sandalyeye bağımlı olur ve sürekli bakıma muhtaçtır.

Hastalık ilerledikçe parkinson ölüm belirtileri söz konusu olur. Son evrede hasta artık oldukça zor durumdadır.

Parkinson Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Parkinson hastalığı semptomları arasında hedef nokta olarak bilinen belirti titreme belirtisidir. Nitekim, insan vücudunda bedenin hareketlerine ve bireylerin ruhsal döngüsüne önemli etkisi bulunan dopamin vardır. Dopamin üretiminin azaldığı veya sona erdiği durumlarda bu hastalığın tüm etkileri baş göstermeye başlamaktadır. Her insanın vücut kodu farklıdır, bu durumda belirtiler de kişiden kişiye göre farklılık gösterebileceği gibi, kiminde fark edilir derecede yüksek, kiminde ise fark edilemeyecek derecede az belirti oluşabilir.

İki kısımdan oluşan bedenin bir kısmı hastalığın başlangıç aşamasında etkilenirken, diğer kısmı hastalığın ilerlediği dönemde etkilenmeye başlayacaktır. Bu da Parkinson hastalığının insan vücudunun tüm hücrelerine yayılması anlamına gelmektedir. Titreme ana belirtiler arasındadır demiştik, bu durumda diğer bir belirti ise bedenin hareketlerinin gün geçtikçe en aza inmesidir.

Zaman içinde hareket etmekte zorlanan beden, yapabildiği en basit işleri bile zorlanarak yapmaya başlar. Bacaklarda parkinson sonrası vücut yürürken zorlanabilir. Hasta, bir bardağı taşırken dahi nefes nefese kaldığını hissedebilir. Görme bozukluğunun ve eklem ağrılarının yol açtığı el yazılarının küçülmesi belirtisi hiçbir şekilde hafife alınmamalıdır. Yazı yazarken kelimeler birbirine yapışıyor ve harfler git gide küçülmeye başlıyorsa mutlaka uzman bir doktora görünmelisiniz.

Konuşurken eskisi gibi kelimeleri rahat telaffuz edemiyorsanız, aşırı hızlı ya da aşırı yavaş konuşuyorsanız, çevrenizdeki kokulara olan duyarlılığınız azaldıysa, eskisi gibi dik duramıyor ve dik oturamıyorsanız geç kalmadan gerekli tetkikleri yaptırmalısınız. Parkinson hastaları yatalak olur mu diye baktığımızda hastalığın ilerlemesi ile felç meydana gelebilir.

Parkinson Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Parkinson hastalığı nedenleri arasında uzmanlar tarafından en net söylenebilecek ifade genlerde meydana gelen mutasyonlardır. Fakat Dünya genelinde bu hastalığa yakalanan kişi sayısının oldukça fazla olduğu düşünüldüğü zamana aslında tek nedenin mutasyon olmadığı gözler önüne seriliyor. Bireylerin yaşı, az da olsa cinsiyet özelliği ve en önemlisi de kalıtımsal özellikleri parkinson hastalığına yol açabiliyor. Genel olarak 60 yaşından sonra görülse de kalıtımsal olması halinde, gençlerde de rastlanabiliyor.

Parkinson Hastalığının Tedavisi Nasıl Yapılır?

Öncelikle parkinson hastalığı tedavisi için ilk olarak ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Hastalığa yalnızca erken teşhis konularak vücudun direncini kıran etmenler aza indirgenir. Yürüme, konuşma ve yazma becerilerinin en aza inmesi durumunda fizik tedavi ile hastanın kendini biraz daha iyi hissetmesi sağlanabilir. Bu durumda uygulanamayan tedavi yöntemlerinin açığının kapanması için, bireylerin normal bir şekilde günlük hayatına devam etmesinin sağlanması açısından yapılması gereken her şey uzman doktorlar tarafından yapılmaktadır.

Son yıllarda parkinson tedavisi bulundu gibi söylemler vardır. İlaç tedavisi etkili olmadığında cerrahi uygulamalara geçilebilmektedir. Hastalığın cerrahi tedavisi için beyin pili ve beyne lezyon operasyonu uygulanabilmektedir. Beyin pili, hastalığı önemli ölçüde azaltarak, semptomları giderir ve günlük yaşamı konforlu hale getirir.

İlaç tedavisinin dışında her hastalıkta olduğu gibi bu hastalıkta da doğal yöntemlerden yararlanmak gerekir. Özellikle profesyonel mesaj yöntemi, akupunktur ve meditasyon gibi yöntemlerde düşünce gücüyle hastalığı en aza inmesi açısından önemli seçenekler arasındadır. Eğer siz de bu belirtileri kendinizde hissediyorsanız hemen en yakın uzman hekimin tetkiklerine başvurmalısınız.