Trombosit Hastalığı Nedir? Öldürür mü? Belirtileri ve Tedavisi

Trombosit; kanın pıhtılaşmasını sağlayan, kemik iliği tarafından üretilen ve kanamanın durmasına yardımcı olan hücrelerdir. Trombosit hastalığı, bu değerin normalden düşük ya da yüksek olması sonucunda ortaya çıkmaktadır.

Trombosit Hastalığı Nedir? Nasıl Olur?

PLT ya da Platelets gibi isimlerle de anılan trombosit hastalığı, tıpkı beyaz ve kırmızı kan hücreleri gibi kemik iliği tarafından üretilen ve kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan hücrelerin fazla ya da az üretilmesi durumunda ortaya çıkan rahatsızlıktır. Renksiz olan bu kan hücreleri kanın durdurulması için gereklidir. Bu hücreler kemik iliğinde bulunan megakaryosit hücreler tarafından üretilirler. Kan hücrelerinin en küçüğü olan trombositler, mikroskopta ufak plak şeklinde görüntülenmektedirler.

Trombosit hastalığı; kanın pıhtılaşmasını hızlandıran hücrelerin yüksekliği ya da düşüklüğü durumunda ortaya çıkar ve beraberinde pek çok hastalığın oluşmasına neden olurlar.

Trombosit değerleri eğer ki kanda çok fazla değilse kanamanın kolaylaşması sağlanır. Eğer ki değer normalden fazla ise bu sefer kanın pıhtılaşması sağlanır. Çekirdeksiz hücre olarak tanımlayabileceğimiz bu hücreler, kemik iliğinden kopan, ayrılan parçalardan oluşmaktadır. Kanda ne kadar miktarda olacağı genel olarak karaciğer tarafından belirlenmektedir. Sağlıklı bir vücutta kan dolaşımındaki ömürleri yaklaşık olarak 8-10 gün arasında değişmektedir. Görevini tamamlayan bu hücreler dalak tarafından parçalanır ve dışarı atılır. Genel işleyişi bu şekilde gerçekleşir. PLT hastalığında ise normal işleyişte birtakım anormallikler görülmektedir.

Trombosit Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Kandaki PLT değerinin yüksek ya da düşük olması durumunda meydana gelen trombosit hastalığının belirtileri duruma göre değişkenlik göstermektedir. Buna göre trombosit düşüklüğünün belirtilerine baktığımız zamanda purpura olarak isimlendirilen kırmızı, mor ve kahverengi çürükler ve petechiae isimli döküntüler meydana gelir. Bununla birlikte diş etinde, burunda ve rektumda kanama, idrarda ya da dışkıda iç kanamanın belirtisi olarak meydana gelen kanama, uzun süreli adet kanamalarının görülmesi, geçmeyen ve iyileşmeyen yaraların kanaması ve son olarak kanlı ya da aşırı koyu renge sahip mukus görülebilir.

Trombosit yüksekliğinin belirtilerine baktığımızda baş ağrısı ile birlikte seyreden baş dönmesi problemleri meydana gelebilmektedir. Bunlara ek olarak göğüs ağrısı, bayılma, geçici görüş bozuklukları, el ve ayaklarda kızarma, zonklama ve karıncalanma hissi gözlemlenmektedir.

Trombosit hastalığının belirtileri bazen hiç ortaya çıkmayabilir. Trombosit düşüklüğü ya da yüksekliği oldukça tehlikeli olabilmektedir. Trombosit sayısı 10 binin altına düşerse iç kanama görülebilir. Hatta şiddetli bir durumda beyin kanaması da meydana gelebilir. Trombosit yüksekliğinde ise felç, kalp krizi gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir.

Trombosit Hastalığı Öldürür mü?

Sağlıklı bir insanın vücudunda trombosit değerinin normal seviyelerde olması gerekmektedir. Düşüklüğü ya da yüksekliği asıl olarak beraberinde farklı hastalıkların oluşmasına neden olduğu için ölümcül sonuçlar meydana getirebilmektedir. Beyin kanaması, kalp krizi gibi belirtiler ve rahatsızlıklar sonucunda kişide farklı komplikasyonlar meydana getirebilmektedir. Bu nedenle uygun tedavi yöntemleri ile gerekli dengenin sağlanması gerekmektedir.

Trombosit Hastalığının Tedavisi Nasıl Yapılır?

Bu hastalıkta tedavi aşaması değerin yüksekliğine ya da düşüklüğüne göre belirlenmektedir. Eğer ki trombosit değeri düşükse birtakım ilaçlar ile bu değerlerin dengelenmesi sağlanmaktadır. Ayrıca bunun yanı sıra plazma değişimi ya da dalağa cerrahi işlem uygulanabilmektedir. Yüksekliğinde ise ikincil trombositoz ve birincil trombositemi durumuna göre değişkenlik gösterir. Uzman doktorlar burada nasıl bir yol ve yöntem izlenmesi gerektiğine karar vererek PLT değerini norma seviyeye getirmektedir.